Kendimi iyi hissetmiyorum.
29 Kasım 2011
Astım atağım yakınlardaymış...
Kendimi iyi hissetmiyorum.
18 Kasım 2011
Astım nefes egzersizleri...
Astım nefes egzersizleri!
Şirketteyim ikinci nefes egzersizini yaptım , kendimi daha iyi hissettim,sık sık tekrarlamam gereken bir egzersiz olacak sanırım bu..
----------------------------------------------------
Nefes Egzersizleri
Astım hastalarının çoğunun kullandığı iki tip ilaç vadır. Biri astım krizini önlemek için aldıkları diğrei ise kriz geldiğinde bronşlardaki daralmayı önleyen diğer bir tabirle başlayan atağı sonlandırmak amaçlı. Ama son zamanlarda daha iyi ve basit bir yöntemle astımın kontrolü sağlanabiliyor. Hem de %86 başarı oranı ile. Elbette bu teknik hafif ve orta dereceli hastalar üzerinde uygulanabilmektedir çünkü ağır astım hastalarında ilaç kesilmesi söz konusu değidir. Egzersizlerin amacı akciğer kapasitesini ve bronşların elastikiyetini arttırmaktır. Bu sayede atakların sıklığı ve şiddeti azalacaktır. Bu yöntem ile hastaların %50 ye yakını ilaç kullanmayı bırakmışlardır. Nefes egzersizleri hergün ve düzenli aralıklarla yapılmalıdır.(günde 2 kez 25'şer dakika)
Nefes almak sadece astım hastalarının değil normal sağlıklı kişilerin de dikkat etmesi gereken en önemli unsurdur. %20 lik kan oksijen oranı azalması yaşlanmaya ve nefes alma alışkanlığına göre görülür.Hareketsizlik göğüs kafesinin rijit kalmasını sağlayıp akciğer elastikiyetini azaltacaktır. Ayrıca kısa ve derin alınmayan nefesler oksijen yararlanımlarının düşüklüğü nedeniyle zararlıdır.
4 çeşit nefes egzersizi vardır.
Karın (diafragmatik) nefes egzersizi
Bu egzersiz çeşidi enerjiyi arttırırken gerginliği de azaltır. (KISACA BU TÜM ÇALIŞANLAR İÇİN!!!)
Öncelikle küçük bir yasık bulup sert bir zemine yatmanız gerekiyor. Ortam mümkünse sessiz olmalı. Nefes altığınızda(burundan) karnınızın şiştiğini görüyor olmalısınız.Aynı şekilde nefes verirken karnınız aşağıya inmeli. Ellerinizi avuçlarınız aşağıya gelecek şekilde midenizin üstüne koyun.(mideniz kaburgalarınızın bittiği yerdedir.)Derin ve sakin bir nefes alın. El avuçlarınızın içinde midenizin hareketini hissedeceksiniz.(hissetmezseniz de korkmayın mutlaka mideniz oralardadır)
Bu yöntem diafragmayı aşağıya iterek akciğer kapasitesini arttıracaktır.5 dakika bu egzersizi yapın.
Komplet nefes egzersizi
Oturur konuma gelin ve nefes verin
Nefes alın ve karın kaslarınızı gevşetin karnınızın gerildiğini sağlayana kadar nefes almaya devam edin.
Nefes almaya devam ederek bu sefer akciğerlerinizi doldurun ve kaburgalarınızın gerildiğini hissedin.
Kısa bir süre nefesinizi tutun.Sonra yavaşça bırakın. Nefes verişiniz ne kadar zun olursa o kadar iyi.
Karın kaslarınızı kasarak içerde kalmış olan son havayı da dışarı çıkmaya zorlayın.
Bu işlemleri yaparken gözleriniz kapalı olsun venefesinize konsdantre olun ve bırakın tüm hava çıksın.
Aynı işlemi min 5 dakika uygulayın.
Mırıldanma egzersizi
Yukarıdaki (komplet nefes egzersizi) ilk 3 aşamadan sonra nefes verirken mırıldanmaya başlayın. Nefes verirken ne kadar uzun süre ses çıkarabilirseniz o kadar iyi. (Bağırmayın sadece mırıldanın)
Çin Nefes egzersizi
Üç kez arka arkaya kısa yüzeyel olmayan nefes alın.İlk nefeste omuzları yükseltin.İkincei nefeste omuzlar hala yukarda ve kolları iki yana açın.Üçüncü nefeste kollar başın üstüne doğru kaldırılacak.Nefes verirken omuzlar ve kollar normal pozisyonuna geri dönecek.Genelde 12 nefes bu egzersiz için yeterli.
Not: Nefes egzersizlerinde dikkat edilecek nokta aşırı hızlı ve kısa nefes alıp vermelerde vücudun oksijen dengesinin bozulması ve buna bağlı Hiperventilasyon sendromu oluşmasıdır. Bu sendromda beyin damarları daralır ve beynin oksijen kullanma ihityacı nispeten azalır. Ancak aşırı yapıldığında baş dönmesi, bulantı ve hatta göz kararması ile bayılma olur. (balon ya da deniz yatağı şişirirken başın dönmesi bu nedenledir.) Bu nedenlerle özellikle yaşlıların Çin nefes egzersizini oturarak yapmaları daha uygundur.
Sağlıklı bol oksijenli günler dileğiyle...
Alıntıdır.
Evimiz Kaç Derece Olmalı ?
Konuyu, çocuk doktoru Profesör Barbaros Ilıkkan'a sorduk. Bakın neler anlattı...
İlk iki ay dışında, tüm yaş grupları için ideal sıcaklık; gündüz 18-20, gece 16-18 derece. İlk günlerde bebekler kendi ısılarını düzenleyemedikleri için 24 dereceye kadar yükselebilir. İlerleyen haftalarda yavaş yavaş düşürerek, ikinci ayda 20 dereceye kadar iniyoruz. İdeal nem oranı ise %50.
Üst ve alt solunum yollarının, ağız, burun, boğaz ve akciğerler, uygun koşullarda çalışması lazım. Bunu sağlarsak; solunum yollarımızın kendini koruma ve içindeki pislikleri dışarı atma mekanizması daha iyi çalışıyor. Bu ısı aralığı, solunum yollarının çalışması için ideal olan aralık. Bu mekanizmalar iyi çalıştığı zaman; hasta olursa daha çabuk iyileşiyoruz, gece uykumuz daha konforlu oluyor, sabah daha dinlenmiş olarak kalkıyoruz. Bu yetişkinler için de geçerli, çocuklar için de. Bir Alman'ın İngiliz'in evine gidin, 16 derecede yaşarlar. Çünkü sağlıklı olan budur.
Sıcak ne kadar artarsa; solunum yollarımızın iç duvarı, ki biz ona mukoza diyoruz, daha çok şişiyor. İç duvarlar şişince, solunum yollarımız tıkanıyor. Mukozanın üzerindeki pislikleri, mikropları atmaya çalışan mekanizma da çalışmamaya başlıyor ve iyileşme gecikiyor. Hatta çocuklarda bunun sonucu, östaki kanalı da tıkandığı için orta kulak iltihabı oluyor. Erişkinler sürekli sıcakta yattıkları için, kronik faranjit ya da kronik sinüzit olabiliyorlar.
Bu tür hastalıklar, virüs aldıkları için gelişiyor. Ama tabi ki biz çocukların üşümesini istemiyoruz. Orada bir yanılgı var. Odayı ısıtmayın, çocuğu giydirin diyoruz.
Odayı sıcak tutup, çocuğun burnunu tıkadıktan sonra; bu yöntemlerle açmaya çalışmanın çok bir anlamı yok. Odamız serin olsa, bunların hiçbirini kullanmayacağız aslında. Oda serin olduğu halde burnumuz tıkanıyorsa, serum fizyolojiği öneriyorum. Burundan çekme şeklindeki o negatif pompaları, asla önermiyorum.
Kesinlikle çıkarılmalı. Açık ve temiz hava, özellikle burnu tıkanan ve öksüren çocuklar için rahatlatıcı olacaktır. İstanbul çok kalabalık ama çok dar bir alanda yaşıyoruz. Aynı nüfus Los Angeles'ta en az üç katı büyüklükte alanda yaşıyor. İstanbul'da iç içe yaşıyoruz; alışveriş merkezlerinde yaşıyoruz, okullar kalabalık, hasta çocuklar okula geliyor ve enfeksiyon riskini arttırıyoruz.
Çalışmalar etkisi olduğunu gösteriyor. Yine aynı nedenden. Sıcak, solunum yolunun daralması ve tıkanıklığıyla ilgili kolaylaştırıcı faktör oluyor.
Çoğunlukla hayır. İkna etmem yıllar sürüyor. Çoğunun yapmadığını biliyorum ama sabırla söylüyorum. Bir de bunun ekonomik boyutu var. Ekonomist değilim ama herkes 16-18 derecede yaşasa, bunun karşılığı herhalde bir kaç milyar dolardır.
16 Kasım 2011
Öğretmen Şiirleri
ANA GİBİ, BABA GİBİ
Öğretmenim bilir misin
Seni nasıl sevdiğimi?
Sorsan bana nerde yerin
Gösteririm ben kalbimi
Ana değil, ana gibi;
Baba değil, baba gibi
Öğretmenim ben de sevgin
Can içinde bir can gibi…
Hüseyin DÜZBASAN
BAŞÖĞRETMEN
Atatürk benim,
Başöğretmenim,
Ne öğrendimse,
Ondan öğrendim.
Yenilikleri,
Hep o düşünmüş,
Milleti için,
Ağlamış, gülmüş.
Çocuk kalbimle,
İlk onu sevdim,
Atatürk benim,
Başöğretmenimdir.
Tarık ORHAN
DÜNYANIN BÜTÜN ÇİÇEKLERİ
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum
Bütün çiçekleri getirin buraya,
Öğrencilerimi getirin, getirin buraya,
Kaya diplerinde açmış çiğdemlere benzer
Bütün köy çocuklarını getirin buraya,
Son bir ders vereceğim onlara,
Son şarkımı söyleyeceğim,
Getirin, getirin… ve sonra öleceğim.
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum
Kır ve dağ çiçeklerini istiyorum.
Kaderleri bana benzeyen,
Yalnızlıkta açarlar, kimse bilmez onları,
Geniş ovalarda kaybolur kokuları…
Yurdumun sevgili ve adsız çiçekleri,
Hepinizi, hepinizi istiyorum, gelin görün beni,
Toprağı nasıl örterseniz öylece örtün beni.
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum
Ben bir köy öğretmeniyim, bahçıvanım,
Ben bir bahçe suluyorum gönlümde,
Kimse bilmez, kimse anlamaz dilimden
Ne güller fışkırır çilelerinde,
Kandır, hayattır, emektir benim güllerim
Korkmadım, korkmuyorum ölümden,
Siz çiçek getirin yalnız, çiçek getirin.
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum
En güzellerini saymadım çiçeklerin,
Çocukları, öğrencilerimi istiyorum
Yalnız ve çileli hayatımın çiçeklerini,
Köy okullarında açan, gizli ve sessiz,
O bakımsız ama kokusu eşsiz çiçek.
Kimse bilmeyecek seni, beni kimse bilmeyecek
Seni, beni yalnızlık örtecek, yalnızlık örtecek.
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum
Okulun duvarı çöktü altında kaldım,
Ama ben dünya üstündeyim, toprakta.
Yaz kış bir şey söyleyen sonsuz toprakta,
Çile çektim, yalnız kaldım, ama yaşadım.
Yurdumun çiçeklenmesi için, daima yaşadım,
Bilir bunu bahçeler, kayalar, köyler bilir.
Şimdi ustum, örtün beni, yatırın buraya,
Dünyanın bütün çiçeklerini getirin buraya.
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum
Afyon ovasında açan haşhaş çiçeklerini,
Bacımın suladığı fesleğenleri,
Köy çiçeklerinin hepsini, hepsini,
Avluların pembe entarili hatmisini,
Çoban yastığını, peygamber çiçeğini de unutmayın,
Aman Isparta güllerini de unutmayın,
Hepsini, hepsini bir anda koklamak istiyorum
Getirin, dünyanın bütün çiçeklerini istiyorum.
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum
Baharda Polatlı kırlarında açan,
Güz geldi mi Kop dağına göçen,
Yürükler yaylasında, Toroslarda eğleşen,
Muş ovasından, Ağrı eteğinden,
Gücenmesin, bütün yurt bahçelerinden
Çiçek getirin, örtün beni,
Eğin türkülerinin içine gömün beni.
Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum
Ben mezarsız yaşamayı diliyorum,
Ölmemek istiyorum, yaşamak istiyorum,
Yetiştirdiğim bahçe yarıda kalmasın,
Tarumar olmasın istiyorum, perişan olmasın,
Beni bilse bilse çiçekler bilir dostlarım,
Niçin yaşadığımı ben onlara söyledim,
Çiçeklerde açar benim gizli arzularım.
Ceyhun Atuf KANSU
ÖĞRETMENİM
Küçük bir çocukken geldik yanına,
Kucakladın bizi sardın canına,
Sevgiyi saygıyı kattık şanına,
Okuryazar olduk ilk öğretmenim.
Tüm bildiklerini bize öğrettin,
Millete faydalı bireyler ettin,
Kalemi kılıçtan çok keskinlettin,
Çareler ürettin sen öğretmenim.
Ödevler yaptırıp asıl talibe,
İmkân hazırlayıp her bir talep’e,
Feraset gösterip seçtin talebe,
Sanatkâr adayı hep öğretmenim.
Edebiyatla Din Tıp Filoloji,
Tarih Fizik Kimya ve Biyoloji,
İktisatla Sanat ve Sosyoloji,
Bilimden yelpaze sen öğretmenim.
İstikbale giden bilgi selinde,
Kitaplık dolusu her eserinde,
Derin ilim varken ana dilinde,
Neye başka talep var öğretmenim.
Vatan bir okulsa ilk nöbettesin,
İlim denizinde hep seferdesin,
Kutsal mesleğinle gönüllerdesin,
Benim de gönlümü al öğretmenim.
Saymakla tükenmez faziletlerin,
Zamanen ödenen o bedellerin,
Kıvancındır üstün talebelerin,
İftihar ediniz siz öğretmenim.
Atam sen de dahi bir öğretmendin,
Bütün yenilikler senin eserin,
Layık insanlarda bil şaheserin,
Büyük Atatürk’üm başöğretmenim.
Güngören 20.11.02
İSTANBUL
Zeki İ.KIZILIŞIK
ÖĞRETMENİM
Ben,
Seni ilk defa
Okul duvarının dışından
Okula gitmezken tanıdım.
Kirli suratım, karışmış saçlarım
Çapaklanmış gözlerimle
Hep sana bakardım…
Anasızlığımın özlemini
Senin çocuklarla ilgilenmenle
Kapardım…
Okula başladığımda,
Cızlavat lâstik ayakkabılarımın içinde
Donarcasına ıslanmış ayaklarımı,
Sıcacık bakışlarınla kurutur
Bana bir kerecik dokunman için
Her türlü yaramazlığı yapardım…
Ben,
Sevdalarımın en büyüğünü
Sana bakarak yaşadım…
Sevgili öğretmenim.
Ragıp SARI
SEVGİLİ ÖĞRETMENİM
Geçen yıl bilmiyordum.
Ne okuma ne yazma.
Sönmez ışıklar tutan,
Siz oldunuz yoluma.
Bir yıl içinde bana,
Çok bilgiler verdiniz.
Anne sevgisi gibi
içimdedir sevginiz.
Solunum TESTİ
15 Kasım 2011
Satılık DAİRE..
Mecidiyeköy 'de
5 katlı apartmanın 5.katın da
Şahinler Sokak üzerinde.
Mecidiyeköy Lisesine
Profilo AVM 'ye yürüme mesafesin de.
85 metrekare
2 Oda 1 salon
Doğalgazlı
Parke
Mutfak
Banyo
Balkon ( 1)
Saten Boya
Kartonpiyer
PVC Camlar
Çelik kapı
Kombili
Krediye Uygun değil.
Hisseli Tapu
Satılık daire
150.000 TL
Bir yıl önce dairenin içi tamamen mimar tarafından yeniden düzenlendi , yatırım amaçlı düşünülürse ,şuan için de bulunan ailenin ödediği kira 1000 tl.
11 Kasım 2011
Atatürk ve İngiltere Kralı..
10 Kasım 2011
Atatürk Şiirleri
Milletin yazıyor kaderini
Kutsal bir çırpınışla,
Kafaları donatıyor ışıkla, akla,
Tahtanın karış karış eksiliyor karası,
Güzel eski saklanırken bir yana
Bozuğun siliniyor lekesi, pası.
Sissiz, bulutsuz ufka uzanıyor bahtımız,
Gök ağarıp perde perde
Yollar açılıyor ermek için menzile,
Yansıyor dağlardan çelik sesi
Harfler damlıyor ellerinden
Hepsi birer güneş huzmesi…
Nasıl bir mucize ki;
Gece ellerinde apaydın..
Büyük yaşamak gerek
Yoksa ha bir ot, ha bir yaratık,
Yollar dümdüz uzuyor
Hedef bir soluk işi artık
Varmak bize kalıyor…
Cenab OZANKAN
10 Kasım ....
Morpa Kampüs...İlkokul Çocuklarına ...
Morpa Kampüse üye olduk , tesadüfen bulduğum bu site Doğa'nın ilk okul hayatın da işimiz epey kolaylaştıracak sanırım.